Rosasea (gülleme); yanak, burun, alın ve çene gibi özellikle yüzün orta hattını tutan, kızarıklık ve yanma ile başlayıp sonrasında sivilceler, kalıcı kızarıklık, kılcal damarlarda artış, deride ödeme neden olan kronik bir deri hastalığıdır. Genetik yatkınlık, enfeksiyöz nedenler, güneş maruziyeti ve çevre ısısı artışı hastalığın oluşmasına neden olan faktörlerdir. Bazı yiyecek ve içecekler (sıcak ve soğuk içecek ile yiyecekler, çay-kahve, baharatlı gıdalar, acı, turşu, alkol), hava koşulları (güneş ışığı, sıcak hava, soğuk hava, nem, rüzgar), psikolojik stres ve aşırı egzersiz, sıcak banyo, tahriş edici temizlik malzemeleri (kolonya, tonik, ıslak mendil), bazı ilaçlar (yüze uzun süreli kortizon içerikli krem kullanımı), gebelik ve menopoz şikayetlerde artışa neden olur.
Tedavide en önemlisi klinik belirtileri arttıran faktörlerden uzak durmaktır. Güneşten çok iyi korunulmalıdır. Hafif olgularda krem ve jeller, şiddetli olgularda sistemik tedaviler kullanılmaktadır. Özellikle de yüzdeki kızarıklık ve kılcal damarlanma artışlarının tedavisinde çeşitli lazer tedavileri etkili olabilmektedir.
Rozasea (Gül Hastalığı)
Rozasea (gül hastalığı / gülleme hastalığı), yüz ve göz bulguları ile ortaya çıkan kronik tekrarlayıcı bir rahatsızlıktır. Özellikle yüzün orta kısmında yer alan kızarıklık, yüzeyden kabarık sivilcemsi oluşumlar, damar genişlemeleri ile seyreder. Uzamış vakalarda burun ya da çene gibi alanların, bölgesel büyümesi ile sonuçlanabilir.
Açık ten rengine sahip kişiler rozasea geliştirmeye daha yatkındır. 30 yaş ve üzeri özellikle kadınlarda daha çok görülür. Yapılan çalışmalar özellikle fazla kilo, sigara içimi ve alkol tüketimi ile hastalık arasında ilişki olduğunu göstermiştir.
Rozasea sebepleri arasında, bağışıklık sistemi ile ilgili değişiklikler, ultraviyole hasarı ve damarsal değişiklikler sayılabilir. Ciltte yaşayan saprofitik akarlardan olan ve yağ bezlerine yerleşen Demodex mikroorganizmaları da rozasea hastalarında artmış oranda saptanmıştır.
Sık ve uzamış yüz kızarıklığı rozaseada sık görülen bir tablodur. Özellikle acılı, ekşili, baharatlı yiyecekleri sık tüketenlerde, ortam sıcaklığı yüksek ya da çok düşük bölgelerde yaşayanlarda, güneş maruziyeti sonrası ve alkol tüketimi ile cilt kan akımı artarak rozasea şiddetlenebilir. Ailesinde rozasea olanlarda hastalık belirme ihtimali daha yüksektir.
Hastalık genellikle yüzünün orta kesiminde olan kızarıklık ile başlar. Zaman içerisinde ergenlik sivilcesine benzer kızarık ya da iltihaplı oluşumlar olabilir. Etkilenen bölgede çalı süpürgesi şeklinde damar genişlemeleri olabilir. Hastalar genellikle yanma ve batma hissederler. Uzamış vakalarda geçmeyen ödem ve fima olarak isimlendirilen burun ya da çene bölgesi gibi alanların bölgesel genişlemesi, büyümesi izlenebilir.
Cilt genellikle kuru ve hassas görünür. Bu hasta zemin üzerine kişiler ne sürerlerse sürsünler ciltlerinin daha da kızardığını, daha çok yandığını ve şiştiğini ifade ederler.
Bu tür durumlarda, hastalar mutlaka dermatoloğa başvurmalı ve kendileri için uygun olan bakım ürünleri ile kullanılması gerekli ilaçları dermatolog kontrolünde başlamalıdır. Tedavide dışarıdan sürmeli ilaçlar olabileceği gibi tablet şeklinde tedaviler de kullanılabilir. Demodex mikroorganizmasının tedavisi faydalı olabilir. Güneşten korunulması olmazsa olmaz olan şarttır. Damar genişlemeleri için vasküler lazerler kullanılabilir.
Yaşam şartlarının, diyetin ayarlanması ve hastalığı arttıran faktörlerden uzak durulması tedavinin ana unsurlarındandır. Fima (bölgesel büyüme) gelişen olgularda cerrahi ya da lazer tedavileri ile büyümüş dokuların küçültülmesi yapılabilir.